27 Kasım 2012 Salı

Sallanmaktan kurtulmak, çok zormuş:)


 Evett önceleri size bahsetmiştim. Doğa’nın en kötü özelliği ayakta sallanarak uyuması, daha doğrusu bizim buna alıştırmamız diye. Farkında olmadan sallanan ana kucaklarında alışmıştı yavrum tatlı tatlı sallanmanın keyfine. Hafiften sallantıyla gelen tatlı uyku. E tabi bizimde kolayımıza geldi itiraf etmek gerekirse. Minik kızım giderek ağırlaşmaya başlayınca sallanmaktan kurtulmamız gerektiğine karar verdim. Öyle alıştıra alıştıra değil bu işten birden vazgeçmemiz gerektiğini düşündüm ve öyle başladım. Bir gece salladım ve ertesi gün bıraktım. Sütünü verdim uyku saati gelince annecim artık kendi yatağında kendi başına uyuyacaksın dedim. 1 yaşını yeni geçmişti. Anladı bence ve hiç hoşlanmadı. İlk gün yatırdım yerine bende beşiğin dışında yattım, sanırım uyuması 1 saat falan sürdü. Sürekli elim sırtında sürekli ninnilerle ve sürekli ağlamalı. İnat ettim almadım kucağıma veya sallamadım. Sürekli yerinden kalkıp anne diyordu, sürekli kalkıp kucağıma gelmek istiyordu. Bu kadar zorlanacağımı düşünmedim ilk başta. Ama her şeyin başı inat. Sonuçta onun için en iyisi olduğunu düşündüğüm şeye alıştırmaya çalışıyordum. Çünkü 5-6 yaşına gelip hala ayakta sallanan çocuklardan olmasını asla istemiyordum. Bu aynı şekilde 3 hafta kadar sürdü. Uyumamız ortalama 1 saat sürüyordu ve sürekli ninni söyleyip sakinleştirmeye çalışıyordum. Sesimi yükseltmeden sinirlenmeden. Aksi halde histerik bir şekilde ağlamaya başlıyordu en baştan. 3 hafta sürdü ama başardım. Evde kim var kim yok umursamadım. Gelen olsa bile o uyuyana kadar sabrediyordum. 1 saat 1,5 saat hiç fark etmez. Bazıları bana acıyor bazıları Doğa ya acıyordu. Ne gerek vardı böyle eziyet etmeye ona sallayıver hem ondan daha keyif alıyordu. Dinlemedim inat ettim ve başardım rahat ettim. Artık yatırıyordum ve 15 dk da yerinde döne döne uyumaya başladı. Hatta ayakta sallanmaktan daha kısa sürede uyumaya başladı. Böyle böyle aradan 1 seneye yakın zaman geçince aklıma tamamen kendi kendine uyuması gerektiğini soktum. Yerine yatırıp iyi geceler diyip çıkacaktım ve kendiliğinden uyuyacaktı. Başarması çok kolaydı sadece sabır…olmadı…İl başta denedim ama korkuyla ve çıldırmışçasına ağladı. Korktum en başa döneceğiz diye ve vazgeçtim. Ara ara denedim ama fayda yok. Kendi haline bıraktım hazır olmasını bekledim. Hazır olmadan korkutmaya hiç gerek yok. Bekledim ara ara anlatmaya çalıştım. Annecim burası kendi odan kendi başına uyumalısın, biz buradayız seni çok seviyoruz. Sanırım zaman geçtikçe anladı ve bu fikre alıştı. Bir gün tekrar denemeye karar verdim. Sütünü verdim “bitince bana seslen annecim” dedim. Gerçektende keyifle içti sütünü sonra bitince beni çağırdı “anne bitti” diyerek. Biberonu aldım tatlım ben şimdi çıkacağım sana su getireceğim sen burada dön kendi kendine uyumaya başla dedim ve çok şaşırdım ama tamam dedi. Bu tamam kelimesinin gerçek olmadığına inandım ama odadan çıktım kapıda beklemeye başladım. Yatakta kendi kendine dönmesinin sesi geliyordu, şimdi bağıracak derken ses birden kesiliverdi. Harika.. kendi kendine uyumuştu, bu harika bir olaydı bizim için. Böylece sanırım kendisinin de hoşuna gitti bu durum. Her akşam bu rutini devam ettirdik. Böylece artık ayakta sallanmadan veya yanında birisini istemeden tamamen kendi halinde uyumaya başladı. Bu süreç uzun sürdü ama şu an 1 seneye yaklaşık bir süredir devam ediyor. Hatta şu an sütünü içerken bende ona hikayeler okuyorum, hikaye ve sütü bitince anne ışığı kapat iyi geceler diyor ve ben çıkıyorum oda tatlı tatlı uykuya dalıyor. İnanın bu bana akşamları inanılmaz bir vakit kazandırdı, düşünüyorum da bazen 1,5 saati buluyordu Doğa yı uyutmam. Biraz inatla işimi halletmenin mutluluğuyla bana kalan 1,5 saatJ